Dua, insanda doğuştan var olan bir duygudur. Bu sebeple bütün dinlerde dua mevcuttur. Üstün bir varlığa inanan her insan, hayatının herhangi bir anında dua ihtiyacını hisseder. Çünkü her insan, zaman zaman üstesinden gelemeyeceği birçok olay, üzüntü ve sıkıntı ile karşılaşır. Böyle anlarda insan, Allah’a sığınma ve o’ndan yardım isteme ihtiyacı hisseder ve dua eder.
İnsan dua etmeye başlayınca kainat kaybolur. İşte bu dua gerçek duadır. Ötekileri de küçümsemeyelim. Her fert nasibi kadar yük taşır, her işin aslını cenab-ı hak bilir.
İnsan duaya durunca her şey kaybolur dedik ya; bir tek o kalır. Ezeli ve ebedi olan, eşi benzeri olmayan, rahman ve rahim olan cenab-ı hak İnsan gücünü, aklını, varlığını bir yana bırakır; acziyetini zafiyetini ortaya koyar ve yalvarır.
İnsan dua ile kul olur. Dua insanın cenab-ı hak'a en yakın olduğu andır. Ne sesi, ne gözü, ne kulağı, ne ayağı, ne malı, ne evladı vardır. Artık o bütün bunlardan geçmiştir.
İbadetin zirvesi duadır. Şu fani alemde bütün yapıp ettiklerimiz, isteklerimiz, ihtiraslarımız dua ile yükselir.
İnsan, her sıkıntı ve genişlik anında Allah’a sarılır, ona güvenir ve ondan isterse, yaratılış gayesini anlamış ve görevini yapmış demektir. Bunu da ancak duâ vesilesiyle yapmış olur. Onun için duâ bütün dileklerimizin tercümanı sayılmıştır. Amellerin içinde riyanın karışmadığı bir husus varsa, o da duadır. Onun için Allah duâ eden kuluna değer veriyor, duâ etmeyenin değeri nazarımda hiçtir diyor. Bu hususu Furkan sûresinin son âyeti kesin olarak açıklamaktadır.
Duâ eden etmeyenden Allah’ın rahmetine daha yakındır. Duâ yalnız beş vakit namazların arkasında olmaz, bunlardan hariç her yerde duâ yapılır.
“Hiçbir müslüman yoktur ki bir günah ve yakınlarla ilgiyi kesme isteği olmayan bir dua ile Allah’a niyaz etsinde, Allah ona şu üç şeyden birini vermesin: ya isteğini yerine getirir; yahut onun isteğini ahireti için saklar; yahut da duasının dengi olan bir kötülüğü ondan savar. Dediler ki: o halde çok dua edelim. Buyurdu ki: Allah da çok kabul eder.”
İşte şu elinize aldığınız kitap, bir duâ kılavuzu dualar mecmuasıdır. Bu Kitab merhum ve mağfur Gümüşhaneli Ahmed Ziyâuddin Efendi’nin mecmuatü’l ahzâb isimli duâ kitabıdır. Gümüşhaneli şeyh Ahmed Ziyâuddin Efendi hazretleri,topladığı meydana getirdiği mecmûatu’l ahzab isimli iki bin sahifeye yakın külliyattır.
Bu hizbler dikkat ve itina ile düzeltilmiş ve her bir duânın ismi ayrı ayrı yazılmıştır. Meselâ: hizb-i bahr, yani denizde okunacak hizb, hizb-i nasr: yardım için okunacak hizb. Hizb-i ekber, hizb-i bahâiye, kenz-i a’zam, hizb-i nevevi, hizb-i konevî, hizb-i ebissuud, hizb-i mevlâna, hizb-i suhreverdî, hizb-i masun, hizb-i ibni meşîş gibi. Bazıları tarikatta muteber olan kitaplardan mübarek dualar bu kitaba eklemiştir.
Mecmuatü’l ahzab Dua ve evrâd-u ezkârın, Müslümanların rûhi ve kalbi beslenmeleri üzerinde asırlar boyunca derin etkisi olmuştur.
Ayrıca aranan dualar ve Hizipler kolay bulunması için Fihrist bölümü (içindekiler)Türkçe ilede yazılmıştır
Müslümanlar hiçbir dönemde bu manevi varidattan mahrum kalmamışlardır. Dua ve zikir, her dönemde İslami geleneğin can verici ruhu olmuştur. O, hem geniş Müslüman halk kitlelerinin ruhi beslenmeleri açısından, hem de İslamî tevhid anlayışının Müslümanların günlük hayatlarında uzandığı sınırları göstermesi açısından gerçekten de önemli bir yere sahiptir.
Gümüşhaneli merhum birçok şeyhlerin evradını da bu kitaplara toplamış ve en muteber olan virdlerini yazmıştır. Meselâ: şeyh vefa, şeyh Bekri ve Halveti. Onların çeşitli münacatlarını yazıp almıştır. Bütün bu dualar peygamberimizin hadis-i şerifleriyle takviye edilmiş. Bu hadislerin birçoğu Hz. Enes tarafından rivayet edilmiştir.
Bu kitabın içinde Gavs-İ Geylâniye, Mevleviye, Bedeviye, Rufaiye, Dusûkiye, Kübreviye, Ekberiye, Halvetiye, Celvetiye, Sâdiye, Gazaliye, Melâmiye, Vahşiye, Suhreverdiye, Hamzeviye, Şabaniye, Gülşeniye, Sünbilliye, Uşşakiye gibi. Ve bazı Rufaiye, Dusukiye, Gavsiye, Şazeliye ve kaside-i Celcelûtiye gibi önemli kaynaklar bu kitapta mevcuttur. Kaside-i Celcelûtiye’yi Hz. Ali yazmış ve onda birçok hikmetler konulmuştur.
Birçok âlimlerin ve bilhassa, meşayihin virdleri bu kitap da toplanmıştır. Büyük alimler tarafından hazırlanan manalı dualar bu üç ciltlik kitapta yazılmıştır.
Dualar, diğer dualar içe risinden seçilmiş ve öylece alınmıştır. Bu dualar ihlâsla ve tam bir itikatla okunursa, mutlaka faydaları umulacak ve arzu edilen niyetlere inşaallah kavuşulacaktır.